Seni görüyorum desem,
hisseder misin gönlümdekini?
Bulunduğun karanlıkta
Kaybolmuş umutların,
Yıkılmış hayallerinle,
Tükenmiş korkularını anlat,
Aksın kederin desem?
Öyle yoğun ki hüznün,
Sezebildiğimce utanırım ağlamaktan..
Bir'lik içinde ve
“Bir” isek,
Baktığım sen, gördüğüm her birimiz..
Yılgınlık biz,
Kaybolmuşluk biz,
Utanç biz.
Ve sonra
Bakışlarındaki DİRENÇ de biz.
Pembecik minik elden vazgeçebildiğin kadar güçlü ve sonsuz sevgi de biz.
Yıldızlarca gözbebeğinden akan şefkat,
Kapatabilir mi yaranı?
Bir incir ağacının gölgesindeyim. Seni düşünüyorum; yaşadıklarını yok sayabileceğin yeni bir zihin, vaz geçtiklerinden hiç kopmamış gibi yeni bir gün, tüm Dünyaya şefkatten bir tül örtebilmeyi hayal ediyorum. Yüreğim bir burguyla sıkışıyor gibi hissederken, yüreğindeki acı karşısında utanıyorum, her şey eksik kalıyor. Sonra, Dünya kurulalı beri bereketin, yaşam enerjisinin, sürekliliğin simgesi olmuş incir ağacına sarılıyorum, ancak o dayanabilir bu hüznün ağırlığına, hissediyorum....
Ahhh güzel kız kardeşim.. “Bak ben buradayım” desem, görmek ister mi gözlerin hala? Duymaktan vaz mı geçtin yoksa sesleri, uzat elini desem, bebeğin(inkin)den başka eli tutmaz mısın bir daha?
Otursam karşına, bakabilsem gözlerine ve “ anlat, akıt hüznünü” desem, çözülür mü düğümler? Yıkılmış hayalleri, burkanın karanlığında kaybedilmiş umutlarıyla, korkuları dahi tüketilmiş yüreğine sarılsam, sezer miyim gönlündekini?
Bir bütünün parçalarıyız, neyi seçersek,onu yaşarız birlikte. Yanmayı değil olmayı seçelim, vaz geçmeyi değil direnmeyi.. Karanlığın acı suyu yerine yaşamın bereketini emzirmeyi seçelim.
Kız kardeşlerin, gökyüzündeki yıldızlar kadar parlak ve çoklar ki onlar gözbebeklerinin şefkatli ışığıyla sağaltacaklar yaralarını. Ve bir kadının elinde can bulmuş yastığın işlemesindeki gibi, gökyüzünü göreceksin perdenin ardından. Maviliklerde saklambaç oynayan beyaz bulutlara gülümseyeceksiniz kucağındaki pempecikle.
22/08/2021 Meltem Altınkaya
* Graffiti: Shamsai Hassani
Comments